12 Eylül 2010 Pazar

Geçimsizim bugünlerde..

Beni mutlu eden şeyleri hatırlamakta güçlük çekiyorum bu aralar. Hani bir zamanlar kızdığım, acılarını abarttıklarını, iyileşmek için çaba harcamadıklarını düşündüklerimden bir farkım kalmadı. Zaten neye laf söylesem başıma gelir ya.. Bu da başıma geldi işte. Bu ne melankolikliktir, ne yaşama küsmüşlüktür. Ben kimim diye sorgulayan bir tek Candan Erçetin değil ya, şarkıdaki gibi geçimsizim ben de bugünlerde. Üstelik en çok da kendimle geçinemiyorum.Dibe vurdum desem yeridir. Hayata karşı heyecanımı kaybettim. Hissetmiyorum ya bir şey, uyuşmuş gibiyim. En yakın arkadaşlarım bile sanki artık uzaktalar. Biraz da benim koyduğum mesafelerden belki de. Seviyorum demeyi bir kenara bıraktım. Su yüzündeki her şeyden nefret ediyorum. İçten içe bir şeyleri sevmenin acısını gözüme takılanlardan çıkarıyorum. Sırf sevdiklerim kalbimi kırdı, incindim diye birilerini incitme telaşesi içindeyim. Geçenlerde kuzenimin bahsettiği felsefeye ayak uydurdum sanırım. Acıyı da, mutluluğu da, en ufak bir duyguyu da sonuna kadar yaşamaktan bahsediyordu. Hem o kadar çok sevmek istiyorum hem o kadar çok acıyı hissetmek. Yaşamak bu muydu? Bilmiyorum deniyorum ben de. Gözümü kapatıp huzuru arıyorum içimde. Ama iyi saklanmış olmalı kerata. Bir şeyleri unutmuş, o huzura ermiş bir şekilde gülümseyerek uyanamıyorum. O acıyla kalkıyorum sabah. Aynada uzaklaştırmaya çalışıyorum onu kendimden. Gülümse hadi, ee biraz daha.. Bak ne kadar yakıştı sana. Mutlu bir çocuktun sen unuttun mu? Babanın işten geldiği saatleri balkona bekleyerek geçirirdin. Geldiğini görmek, arabadan indiğini görünce dayanamayıp seslenmek. Sanki hiç taşıyamayacakmış gibi, koştur koştur aşağı inmekti eğlencem alışveriş poşetlerini görünce. Ya da dedemle bakkal amcaya gitmekti mutluluk, tüm bakkal benimdi ya. Dilediğini alabilirsin, nasılsa aa o olmaz zararlı diyecek annem yokken yanımda.Koşardım, oynardım, mızıkçılık yapardım düşerdim de bazen. Düştüğümde ağlardım her çocuk gibi ama yarayı unutup kalkardım gene.Oyun söz konusuydu. Ee şimdi de hayat bir oyun. Hadi kalk artık bırak yaranı kendi haline. Arada sızlayacaktır hatırlatacaktır kendini ama geçiverecektir bir gün. Silik bir iz bırakacaktır yerinde, o da yaşadıklarını tamamen unutma diye.

1 yorum:

  1. Ben de geçimsizim bir süredir kendimle. Kıyasıya mutsuzluk, hiçbir şeyi beğenmeme. Geçer mi yoksa artık ben bu mu oldum diye dehşetle soruyorum kendime. Bir süredir dedim ama bakma epeydir böyle. Tebessümüm eksik, neşem yok, içim kasvetli, donuk, karamsar, memnuniyetsiz. Her şey üst üste ters gelmiş gibi kıyasıya eleştiri halindeyim oysa biliyorum derinlerde bir yerde ters giden benim. Ne sebebini bulabiliyorum ne bitişine tarih koyabiliyorum. İşte böyle

    YanıtlaSil