1 Ağustos 2011 Pazartesi

Güzel bir şarkı ve yaz yağmuru..

Ağustosun ilk günü.. Sıradan bir yaz günü. Ama boğan bir sıcak yok. Sessiz sakin bulutlanan gökyüzü. Sanki aşık olduğu yeryüzüne öylece bakmaktan sıkılmış. İçindekileri söyleyemeyecek kadar duygusal, naif.. Varoluştan bu yana sürüyor belki de onun bu gizli aşkı..Belki de sevgilisi güneş parladıkça, ona göz kırpan, üzerindeki tüm canlıları sevgiyle besleyen toprak farkında bile değil onun. Gökyüzünün göz yaşlarıyla beslerken ruhunu, sadece güneşli günlerin özlemini duyumsuyor. İşte bir yaz günü, gizli aşkının karşılıksız olduğunu bilerek bir hüzün bulutuna kapılır gökyüzü. Sanki Carla Bruni'den dinlediğim http://www.youtube.com/watch?v=XvyMG0z0FZY&feature=related gökyüzünün kendi kendine söylediği bir yandan da göz yaşlarına hakim olamadığı bir şarkı.
bana hayatlarimizin bes para etmedigi soyleniyor
gullerin actigi gibi bir anda geciyorlarmis
bana akip giden zamanin acilarimizi giyinen pisligin teki* oldugunu soyleniyor, buna ragmen biri dedi ki..

beni hala seviyormussun
beni hala sevdigini bana biri soyledi
bu mumkun olabilir mi? 

bana kaderin bizimle bir guzel dalga gectigi soyleniyor 
bize hicbir sey vermedigi ve herseyi vadettigi 
oyle gozukuyor ki mutluluk elimizin uzanabilecegi bir yerde (uzaklikta) 
o halde elimizi uzatalim ve deli olalim
buna ragmen biri bana soyledi.. 

ama bana hala beni sevdigini mi soyledi?
tam olarak hatirlamiyorum, gece gec bir saatti, 
hala sesi duyuyorum ama cizgilerini (hatlarini) artik goremiyorum 
"sizi seviyor, bu bir sir, size bunu soyledigimi ona soylemeyin" 
goruyorsun, biri bana soyledi..

beni hala sevdigini, bu bana gercekten soylendi mi?
hala beni sevdigin, bu mumkun olabilir mi?

bana hayatlarimizin bes para etmedigi soyleniyor
gullerin actigi gibi bir anda geciyorlarmis
bana akip giden zamanin pisligin teki* oldugunu soyleniyor, 
uzuntulerimizi ustune giyiyormus
buna ragmen biri dedi ki..

Anlamı  bir o kadar güzel olmasına rağmen, fransızcanın büyüsüyle daha da güzelleşen bir şarkı ve güzel bir yaz yağmurunun hissettirdikleriydi bunlar. O güzel serinlikte bu büyüye kapılmamak mümkün olabilir miydi zaten...