27 Temmuz 2011 Çarşamba

Çok olmuş gelip içimdekileri kelimelere dökmeyeli..

Bir masalın içine düşmüşüm gibi sanki. Sesimi hiç çıkarmak istemedim buna. Sürüklenip gittim olayların içinde.

Mutlu bir masal aylardır içinde bulunduğum. Tadını doyasıya çıkardığım. 

Bir sabah uyanıp, takside Ankara tren garına gittiğimizi öğrendiğim, 
o sürpriz treni kaçırdığımızdan parklarda sabahın köründe el ele mutlu mesut dolandığım, 
Tunalı'da yeni mekanlar keşfettiğim, 
sevdiğimiz muffinleri yapmaya çalışıp kömür muffinler yaptığım, 
sesinin tınısındaki keyifsizliği farkedebildiğim bir iki şebeklikle sıkıntıları unutturduğum,
arkadaş kitabevinin puflarına oturup kucağımdaki kokoloji kitabından sorular yağdırdığım, 
birlikte Bahçeli sokaklarında ev baktığım, 
maketlerine yardım edeceğim diye işe başlayıp 10 dakika içinde uyuduğum, 
siparişlerimiz gelince hep onun seçtiği yemeğin daha güzel olmasından yakındığım, 
ders çalışacağız diye kapandığımız evin koridorlarında top koşturduğum, 
yanında ağlayıp zırlayabildiğim, çocukça mızıkçılık yapabildiğim,
saatlerce telefonda konuşabildiğim,
yanyana olamadığımızda deli gibi özlediğim..

Ben böyle bir masalın içinde devam ederken hayatıma, bir Sertab şarkısı dilimde gene. O zor günler eskidendi, geçti. O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti,esti, geçti. Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de. Bu sefer yanı başımda duran Aşk'a sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder